Yozlaşmışlığın çorak topraklarında debeleniyorum. Televizyonu kastediyorum. Her kanal değiştirişimde kendimi zaplıyorum.Biraz Tarık Mengüç oluyorum, sonra A’dan Z’ye Esra Ceyhan, ezik ve komik olamayan sitcomlarda bulunma zorunluluğu olan salak karakterlerden biri oluyorum sonra.Kral TV’nin porselen dişli gerzek Vj’lerinden biriyim neden sonra. Akabinde ağlamayı beceremeyen bir Türk filmi karakteriyim. Haberleri sunan deccallardan biriyim sonra sadece kötü haber vermekle görevli. Hiç kimseye dokunmayan ama bin yıl yaşayan yılanım. Bütün rezilliğini, çekilmezliğini yaşamaya zorlanmış bu çetrefilli hayatın. Her deri değiştirişimde üzerimdekileri atamamakla yükümlü. Yerçekimi yetmezmiş gibi çullanan bütün iğrençlikler üstümde. Basınç. Onlar uyguluyor o basıncı ben bütün hücrelerimde dolaştırıyorum. Salgıladığım zehri kendi içime akıtıyorum. Onunla bile öldüremiyorum ne onları ne kendimi. Nasıl olduğunu kavrayamadığım bir şekilde zehir bile panzehir olagelmiş bu bozulmanın yanında.
Çözüm; kesin beni ve parçalara ayırın bir nükleer tesiste. ayrıldığımda parçalara titanyum duvarlar örün etrafıma ki sızdırmasın hiçbir bozulmayı. Ki bir çocuk yetişsin saf, dürüst, bilgin, masum sıfatlarını, yaşamak, sevmek, düşünmek fiillerini anlayarak…
2005/12/01
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder